Bohem tarzı, sanatı, özgürlüğü ve bireyselliği yansıtan bir yaşam biçimi olarak bilinir. Bu tarz, yalnızca bir dekorasyon anlayışı değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Bohem dekorasyon, yaratıcı insanların özgür ruhlarını ve kişisel beğenilerini yansıtır. İster evde ister bir mekanda uygulansın, bohem tarzı doğal unsurlar, renk oyunları ve vintage parçalarla zenginleştirilmiştir. Renklerin ve dokuların bir arada uyum içinde kullanılması, bohem tarzının en önemli özelliklerinden biridir. Temel unsurları arasında doğal malzemeler, rahat bir ortam ve sanatsal detaylar bulunur. Bohem tarzını benimseyen bireyler, genellikle uzun süre kalınabilecek, samimi ve sıcak mekanlar yaratmayı hedeflerler. Tüm bu unsurların bir araya gelmesi, bohem tarzının özgün ve ilham verici atmosferini oluşturur.
Bohem tarzı, 19. yüzyılın ortalarında Paris’te doğmuştur. O dönemde sanatçılar, yazarlar ve müzisyenler, geleneksel kurallardan uzaklaştı ve özgür bir yaşam tarzı benimsedi. Sanat ve yaşam biçimlerinin sınırlara tabi olmaması gerektiğini savunan bu bireyler, “bohemyen” olarak adlandırıldılar. Bu tarz, zamanla Avrupa'nın diğer bölgelerine yayıldı ve özellikle sanat ve edebiyat dünyasında büyük bir etki yarattı. Bohem tarzının özgünlüğü, bireysel ifadelere ve kültürel çeşitliliğe verilen öncelikten gelmektedir.
Günümüzde bohem tarzı, farklı kültürlerin ve geleneklerin birleşimi olarak karşımıza çıkar. Pek çok kişi, bu tarzla ilgili kendine özgü yorumlar ve değişiklikler eklemektedir. Uzakdoğu’dan gelen renkli tekstiller, Orta Doğu’nun doğal taşları ve Avrupa’nın vintage parçaları, bohem tarzını zenginleştiren unsurlar arasında yer alır. Üzerinde durulması gereken nokta, bohem tarzının standartlardan uzak bir anlayış olmasıdır. Bireylerin kendilerini ifade etmelerini sağlayarak, farklı kültürlerin etkilerinin birleştiği özgün bir boşluk sunar.
Bohem tarzında renk seçimi, canlı ve cesur tonların bir arada kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Renk paleti genellikle diyalog ve his uyandıracak şekilde oluşturulur. Sarı, kırmızı, yeşil gibi sıcak tonlar, bohem alanda sıkça tercih edilir. Bununla birlikte, yumuşak pastel tonlar da sıklıkla kullanılır. Bohem dekorasyonda renk kombinasyonları, göz alıcı bir denge sağlamak amacıyla bir araya gelir. Bu, mekana enerji katar ve aynı zamanda davetkar bir atmosfer oluşturur.
Bohem renk seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise katmanlaşmadır. Farklı renk tonlarının ve dokularının bir arada kullanılmasıyla mekanda derinlik hissi yaratılır. Örneğin, bir koltuk üzerinde desenli yastıklar, renkli bir örtü ya da farklı desenlerdeki parça ürünlerle zenginleştirilebilir. Renklerin bir araya getirilmesi sayesinde, bohem tarzı iç mekanlardaki monotonluğu kırar ve özgün bir görünüm sağlar.
Bohem tarzında mekân düzeni, rahatlık ve fonksiyonelliği ön planda tutar. Mekânın her köşesi kişisel eşyalar ve sanat eserleri ile doldurulabilir. Bu tarz, üretkenlik ve yaratıcılığa açık bir alan oluşturmayı hedefler. Örneğin, bir kütüphane köşesi, rahat bir okuma alanı yaratacak şekilde düzenlenebilir. Kitaplıkların duvara monte edilmesiyle alandan tasarruf sağlanabilir.
Mekan içinde yer alan eşyaların yerleşimi, akışkan bir düzen içerisinde olmalıdır. Her bir alanın kendine özgü bir kimliği vardır. Bir köşede bitkilerle dolu bir dinlenme alanı, diğer köşede ise renkli halıların serildiği bir oturma alanı yaratmak mümkündür. Mekanda doğal ışık alan pencerelerin önüne rahat koltuklar yerleştirilmesi, bohem tarzının sıcak atmosferini artırır.
Bohem dekorasyon, aksesuarların büyük bir rol oynadığı bir tarz olarak öne çıkar. Aksesuarlar, mekanda kişisel dokunuşlar sağlar ve tarzı zenginleştirir. Vintage objeler, el yapımı ürünler ve doğal materyaller, bohem görünümünde sıklıkla tercih edilen parçalardır. İğne oyası, el dokuması halılar ya da renkli seramikler gibi parçalar, mekana kişisel bir hava katar.
Ayrıca, sanatsal öğeler de bohem tarzında dikkat çekici bir yer tutar. Tablo, afiş ya da duvar halıları kullanılabilir. Bu tür aksesuarlar, duvarları canlı hale getirir ve odanın karakterini belirler. Farklı dokular, renkler ve biçimler, hoş bir uyum içinde kombinlenerek soyut bir sanat galerisi havası yaratabilir. Bu süreç, mekanda bir hikaye anlatmaya yardımcı olur.